Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, “Bulunamayan ilaçlar arasında yer alan, yaşamsal nitelikte olan ve yerine verilebilecek seçenek olmayan kanser ilaçlarının temininde de sorunlar yaşanıyor. İlacını bulamayan/alamayan kanser hastasının da tedavisi aksamış oluyor. Bu sürecin başlıca sebebi ilaç fiyatlandırma politikasında izlenen fiyatları baskılayıcı tutum olmakla birlikte, üretici ve aracı paydaşların maliyetin karşılanmadığı noktada üretimden ya da tedarikten vazgeçmesidir. Her türlü girdi maliyeti ve işletme gideri arttığı halde bakanlıkça ilaç fiyatlandırmasında belirlenen euro kuru, bugün hala reel kurun ancak yüzde 50’sine erişebilmiş durumdadır. Bu ekonomik gerçekler maalesef tüm sektöre ağır bir yük getirmektedir” açıklamasını yaptı.
TEİS Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, 4 Şubat Dünya Kanser Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Saydan’ın açıklaması şöyle:
“YAŞAMSAL NİTELİKTE OLAN VE YERİNE VERİLEBİLECEK SEÇENEK OLMAYAN KANSER İLAÇLARININ TEMİNİNDE SORUNLAR YAŞANIYOR”
“Türkiye’de birçok ilacın temininde sıkıntı yaşanıyor. ve bunların arasında hayati öneme sahip kanser ilaçlarının da bulunuyor. Kanser hastalığı hem dünyada hem Türkiye’de ölüm nedenleri arasında 2’nci sırada yer alıyor. Dünya geneli için yaklaşık her 6 ölümden biri, Türkiye içinse her 5 ölümden biri kanser hastalığı nedeniyle oluyor. Bulunamayan ilaçlar arasında yer alan, yaşamsal nitelikte olan ve yerine verilebilecek seçenek olmayan kanser ilaçlarının temininde de sorunlar yaşanıyor. İlacını bulamayan/alamayan kanser hastasının da tedavisi aksamış oluyor.
“BAKANLIKÇA BELİRLENEN EURO KURU, BUGÜN HALA REEL KURUN ANCAK YÜZDE 50’SİNE ERİŞEBİLMİŞ DURUMDADIR”
Ülke genelindeki tüm meslektaşlarımız birçok ilacın temininde sıkıntı çekiyor ve ne yazık ki hastalarımız da mağdur oluyor. Özellikle ithal olarak yurt dışından gelen ilaçlar başta olmak üzere, aralarında kanser ilaçlarının da olduğu bazı ilaçlara ulaşmakta sorun yaşıyoruz. Bu sürecin başlıca sebebi ilaç fiyatlandırma politikasında izlenen fiyatları baskılayıcı tutum olmakla birlikte, üretici ve aracı paydaşların maliyetin karşılanmadığı noktada üretimden ya da tedarikten vazgeçmesidir. Her türlü girdi maliyeti ve işletme gideri arttığı halde bakanlıkça ilaç fiyatlandırmasında belirlenen euro kuru, bugün hala reel kurun ancak yüzde 50’sine erişebilmiş durumdadır. Bu ekonomik gerçekler maalesef tüm sektöre ağır bir yük getirmektedir.
“İLACIN BULUNABİLİR HALE GELMESİ İÇİN SEKTÖRÜN TÜM PAYDAŞLARININ KABUL EDECEĞİ YENİ BİR SİSTEME GEÇİLMESİ GEREKİYOR”
Netice olarak birçok ilaç bulunmamaya ve ‘yok’ta olmaya devam etmekte, ithal edilen ürünler ithal edilmemekte, yeni çıkan, tedaviye yeni verilen ilaçlar ülkemize getirilmemektedir. Büyük bir emek, zaman ve iş gücü kaybının yanı sıra ilacın bulunabilir olmaması halk sağlığını olumsuz etkileyen ciddi bir sorundur. Olumsuz etkilerinin ekonomik değeri maalesef ki paha biçilemez büyüklüktedir. Hep söylediğimiz gibi, ‘bulunamayan ilaç en pahalı ilaçtır.’ Piyasadaki euro kuru 33 lirayken ilaç fiyatı hesaplanırken kullanılan euro kuru 17 buçuk lira. Kurlar arasındaki bu makas açıklığıyla ilaç bulunabilirliği çok zor gözüküyor. En kısa sürede ilacın bulunabilir hale gelmesi için sektörün tüm paydaşlarının kabul edeceği yeni bir sisteme geçilmesi gerekiyor.”