Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kahramanmaraş’ta; “Hükümet olarak biz hangi partiden olduğuna bakmaksızın tüm belediyelere bütçeden almaları gereken payı eksiksiz gönderdik, gönderiyoruz. Hatta, plana ve projeye dayalı hakikaten yapacaklarını gördüğümüz yatırımlar için borçlanma izinlerini de veriyoruz. Bunlarla da kalmadık, muhalefetin elindeki şehirlerde normalde belediyelerin yapması gereken yatırımların önemli bir kısmını sırf vatandaşlarımız mağdur olmasın diye Bakanlıklarımıza bağlı kurumlarımız eliyle yine biz hayata geçiriyoruz. Aksini iddia eden, kendi eksiğini, kendi beceriksizliğini bizim üzerimizden örtmeye çalışıyor demektir” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Kahramanmaraş’ta Sütçü İmam Üniversitesi Yunus Emre Kongre Merkezi’ndeki “Deprem Konutları Kura ve Anahtar Teslim Töreni”ne katıldı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de katıldığı programda Erdoğan şöyle konuştu:
“TÜRKİYE HİÇBİR AYRIM YAPMADAN TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİYLE VE DESTEKÇİLERİYLE MÜCADELESİNİ KARARLILIKLA SÜRDÜRECEKTİR”
“Öncelikle sabah saatlerinde İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde meydana gelen terör saldırısı dolayısıyla adalet camiamıza ve halkımıza geçmiş olsun diyorum. Zamanında müdahaleleriyle hain saldırıyı başarıyla bertaraf eden güvenlik güçlerimizi tebrik ediyorum. Biri kadın diğeri erkek iki terörist alçak emellerine ulaşamadan görevli polislerimiz tarafından etkisiz hale getirilmiştir. Türkiye hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleriyle ve destekçileriyle mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. Yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyor, bu arada yaralılarımızdan da bir tanesinin hakka yürümüş olmasından dolayı ona da Allah’tan rahmet diliyorum. Kahraman polislerimizin tek tek alınlarından öpüyorum.
Deprem bölgesinde yıkılan binaların yüzde 90’dan fazlasının 1999 öncesi inşaat standartlarında yapılmış olmaları felaketin boyutunu daha da arttırmıştır. Sözlerime başlarken, 6 Şubat depremlerinde kaybettiğimiz 53 bin 537 kardeşimize Allah’tan rahmet diliyor, kendilerini tekbirlerle, Fatihalarla, salavatlarla bir kez daha yad ediyoruz.
Bu felakette yaralanan 107 binin üzerindeki insanımız başta olmak üzere depreme maruz kalan vatandaşlarımızın tamamına bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum.
Asrın felaketinin altından asrın dayanışmasıyla kalkmayı başardık. Yaklaşık 14 milyon insanı etkileyen 11 şehrimizin 124 ilçesindeki 7 bin mahalle ve köyünde ağır yıkıma yol açan böyle bir felaket karşısında bizim kadar güçlü durabilecek pek az ülke ve toplum vardır.
Hamdolsun biz depremin birinci yılında enkazları kaldırmış, şehirlerin yeniden inşasında önemli mesafe kat edilmiş, insanları hayata yeniden tutunmuş bir tabloya ulaştık. İşte bunun için 6 Şubat gününü depremdeki kayıplarımızı yad etme yanında afetlere karşı milli dayanışmamızı ispatladığımız ve her geçen gün güçlendirdiğimiz bir tarih olarak da hatırlayacağız.
Bilhassa, çok ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü ilk saatlerde ve günlerde insan üstü bir gayretle deprem bölgesine ulaşan gönüllü veya görevli kahramanlarımızın hiçbirini asla unutmayacağız. Tabii en küçük teşekkürü de depremzede vatandaşlarımızıa ediyorum. Çünkü onlar depremin yıktığı evlerinin, iş yerlerinin, şehirlerinin üstünde tüm zorluklara rağmen hem yakınlarını kurtarmanın hem kalanları kurtarmanın mücadelesini verdiler. Kalbini parçalayan acısına, gözünden akan yaşına, soğuğa, çamura ve diğer tüm olumsuzluklara meydan okuyarak kendisinin, ailesinin, şehrinin geleceğine sahip çıkan vatandaşlarımızın fedakarlıklarını anlatacak söz bulmak mümkün değildir.
“DEPREM BÖLGESİNDE 650 BİN PERSONEL GÖREVLENDİREREK TÜM HİZMETLERİN SÜREKLİ ŞEKİLDE VERİLEBİLMESİNİ TEMİN ETTİK”
Devlet olarak afetin ilk anından itibaren personelimizle, aracımızla, gerecimizle, milli ve uluslararası tüm imkanları seferber ederek afet bölgesindeydik. Depremin merkezi Kahramanmaraş’ın, bir tarafta Malatya, diğer tarafta Kayseri sınırından başlayıp Adıyaman, Gaziantep, Osmaniye ve Hatay’a kadar inen bir felaket tablosuyla karşı karşıyaydık. Hatta depremin yıkım etkisi oradan sınırlarımızı aşarak devam edip gidiyordu. Depremden etkilenen şehirlerimizde 39 bini yıkılmış, 60 bini acil yıkılacak, 200 bini ağır hasarlı bina ortaya çıkmıştı. Bu binalardan 26 bininde çok acil arama kurtarma çalışması yürütülmesi gerekiyordu. Milli bir seferberlikle ülke içinden ve dışından 35 bini aşkın profesyonel personelin katılımıyla tarihin en büyük arama-kurtarma operasyonunu yürüttük. Deprem bölgesinde 650 bin personel görevlendirerek güvenlikten iaşe ve ibateye kadar tüm hizmetlerin sistemli ve sürekli bir şekilde verilebilmesini temin ettik.
Sevk ettiğimiz bir milyon çadırla kırsaldakilerle birlikte yaklaşık 3 milyon kişinin acil barınma ihtiyacını çözdük. Ardından bölge genelinde kurduğumuz 215 bin konteynerle depremzedelerimize daha iyi şartlarda barınma imkanı sunduk. Diğer şehirlerdeki yakınlarının yanına gitmek isteyen 3,5 milyon afetzede vatandaşımızın tahliyesini gerçekleştirdik. Kamu kurumlarımıza ait tesislerde 1,2 milyon vatandaşımızı misafir ettik. Yaklaşık 350 bin haneye kira desteği ödemesi yaptık. Mayıs seçimlerinde 1 milyona yakın vatandaşımızın, üniversite sınavında 120 bin öğrencimizin bölgeye gidiş dönüşünü sağladık. THY’nin öncülüğünde kurduğumuz havayolu köprüsü sayesinde 712 bin kargo seferiyle 33 bin tona yakın yardım malzemesini bölgeye ulaştırdık.
“AMACIMIZ YIL SONUNA KADAR 200 BİN KONUTU VE KÖY EVİNİ HAK SAHİPLERİNE TESLİM ETMEKTİR”
Bugün de Kahramanmaraş’ta 9 bin 289 konutumuzun kurasını çekiyor, anahtarlarını teslim ediyoruz. Bunlara ilave olarak Kahramanmaraş’ta 20 bin konutumuzun yapımı da sürüyor. Şehrimize konut, iş yeri ve ahır olarak hak sahibi yaklaşık 78 bin vatandaşımızın tamamına da anahtarlarını teslim edene kadar gece-gündüz durmayacağız. Yarın Şanlıurfa’da, perşembe günü Adıyaman’da kura çekimi ve anahtar teslim törenleriyle inşası biten konutları vatandaşlarımıza veriyoruz. Amacımız yıl sonuna kadar 200 bin konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim etmektir. Ardından bu sayıyı süratle 390 bine tamamlayacağız.
Muhalefet diyor ki, ‘Bir yıl geçti, ortada bir şey yok.’ Kahramanmaraş burada. Zahmet olmazsa bir turistik seyahat de buraya yapın. En son hak sahibi vatandaşımız da güvenli yuvasına kavuşuncaya kadar durmadan, dinlenmeden çalışmaya devam edeceğiz.
“MURAT KURUM’UN, SÜLEYMAN SOYLU’NUN, KAMU PERSONELİMİZİN, MADENCİLERİMİZİN, GÖNÜLLÜLERİMİZİN İNSAN ÜSTÜ GAYRETLERİNİ KİM İNKAR EDEBİLİR?”
Şu andaki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayımız, o dönemdeki Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’un, aynı dönemdeki İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun, diğer tüm bakanlarımızın, kurum yöneticilerimizin, kamu personelimizin tamamının madencilerimizin, sivil toplum kuruluşu mensuplarımızın, gönüllülerimizin bölgedeki insan üstü gayretlerini kim inkar edebilir? Sadece depremde değil, milletimize hizmet yoluna koyulduğumuz her dönemde bu anlayışla hareket ettik, çalıştık, çabaladık. Daha önemlisi, hayatımızın hiçbir döneminde insanımıza hizmet ederken ayrımcılık yapmadık, yapmayız ve Cumhur İttifakı olarak ülkemizin dört bir yanını taradık, tarıyoruz, tarayacağız ve Allah’ın izniyle bütün inşa ve ihya hareketini sona erdireceğiz.
“HANGİ PARTİDEN OLDUĞUNA BAKMAKSIZIN TÜM BELEDİYELERE BÜTÇEDEN ALMALARI GEREKEN PAYI EKSİKSİZ OLARAK GÖNDERDİK, GÖNDERİYORUZ”
Biz eser vermeye, hizmet etmeye, ülkemizi ve şehirlerimizi Türkiye Yüzyılı’na hazırlamaya talibiz. Sizler de bize destek vermeye hazır mısınız? Bunun dışındaki her tartışmayı, her kavgayı, her lafı vakit kaybı, enerji israfı olarak gördüğümüzü her fırsatta tekrarlıyoruz. Şimdi birileri çıkmış, Hatay’daki aday tanıtım toplantımızda söylediğimiz hükümet ile yerel yönetimlerin iş birliğinin önemine işaret ettiğimiz ifadelerin üzerinde tepiniyor. Halbuki, yıllardır şu hakikati sürekli kamuoyunun dikkatine getiriyoruz; hükümet olarak biz hangi partiden olduğuna bakmaksızın tüm belediyelere bütçeden almaları gereken payı eksiksiz gönderdik, gönderiyoruz. Hatta, plana ve projeye dayalı hakikaten yapacaklarını gördüğümüz yatırımlar için borçlanma izinlerini de veriyoruz. Bunlarla da kalmadık, muhalefetin elindeki şehirlerde normalde belediyelerin yapması gereken yatırımların önemli bir kısmını sırf vatandaşlarımız mağdur olmasın diye Bakanlıklarımıza bağlı kurumlarımız eliyle yine biz hayata geçiriyoruz. Aksini iddia eden, kendi eksiğini, kendi beceriksizliğini bizim üzerimizden örtmeye çalışıyor demektir. Ellerindeki onca kaynağa rağmen hizmet üretemeyen muhalefet belediyelerinin sorunu ise en hafif tabiriyle basiretsizliktir. Daha önemlisi, bu belediyeleri yönetenlerin gözü ve gönlü başka yerde olduğu için şehirlerini ihmal ve hatta istismar etmektedirler. Buradan bir kez daha altını çizerek tekrar ediyorum; İstanbul’undan İzmir’ine, Ankara’sından Hatay’ına muhalefet belediyelerinin şehirlerine hak ettikleri hizmeti kazandıramadıkları için bunun tek sebebi nedir biliyor musunuz, beceriksizlik, iş bilmezlik, başka hesaplar peşinde koşmalarıdır. Kendilerine oy vermeyenlere hizmet götürmeyeceklerini bizzat kendi ağızlarıyla ikrar edenlerin son çırpınışlarını milletimizle ibretle takip ediyor, işte bunun için biz ne diyoruz, gerçek belediyecilik diyoruz.
“KAHRAMANMARAŞIMIZI ANKARA’DAN SONRA İKİNCİ SAVUNMA, HAVACILIK VE UZAY SANAYİ MERKEZİMİZ HALİNE GETİRİYORUZ”
Ülkemizin lokomotif sektörü savunma sanayi yatırımlarını deprem bölgesi şehirlerimizde yoğunlaştıracak bir iskan ve istihdam projesi başlattık. Savunma Sanayi Başkanlığımız tarafından yapılan planlamayla Hatay Kırıkhan’da Roketsan için bir sanayi alanı kuruyoruz. Gaziantep’te TUSAŞ vasıtasıyla karbon fiber tesisini hayata geçirdik. Kahramanmaraş’ta yine TUSAŞ vasıtasıyla havacılık yapısalları üretecek büyük bir tesis inşa ediyoruz. İnsansız hava aracımız ANKA’nın da aralarında olduğu havacılığa ait pek çok parçanın üretimi artık burada yapılacak. Bir başka deyişle, Kahramanmaraş’ımızı Ankara’dan sonra ikinci savunma, havacılık ve uzay sanayi merkezimiz haline getiriyoruz. Geleceğin sektörü savunma sanayimize ve havacılık endüstrisine insan kaynağı sağlamak üzere Airbus ve TUSAŞ işbirliğiyle şehrimize önce bir meslek yüksekokulu açıyoruz. Bununla kalmıyor, sektörü destekleyecek bilimsel ve teknik çalışmalar için şehrimizin ikinci üniversitesini bünyesine gerekli takviyeleri yaparak İstiklal Teknik Üniversitesi’ne dönüştürüyoruz.
“31 MART ÇOK ÖNEMLİ”
Bu arada birilerinin cımbızla çektikleri ifadeler üzerinden fitne, fesat, bozgunculuk peşinde koşmalarını milletimizin takdirine havale ediyoruz. Onun için 31 Mart çok önemli.”