Araştırma: Sıcak duşun zararları saymakla bitmiyor
Bir banyo markasının yaptırdığı araştırmaya göre, çok sıcak olan günlük temizlik, saç derisini ve gövdesini doğal yağlarından arındırıyor ve kuru, pul pul ve kaşıntılı cilde, kırılgan, donuk ve ayrık saç uçlarına yol açıyor.
Araştırmacılar, “Egzama veya sedef hastalığı gibi durumlar, sıcak duşlardan sonra önemli ölçüde kötüleşebilir. Yoğun ısı, tahrişi ve iltihabı şiddetlendirerek daha ciddi salgınlara ve rahatsızlığa yol açar.” dedi.
KALBİ ETKİLİYOR
Ayrıca çok yüksek su sıcaklığı kalbe fazladan yük bindirebiliyor, bu nedenle önceden kardiyovasküler rahatsızlıkları olan kişiler bayılma ve duş kabininde veya banyoda fark edilmeden yatma riskiyle karşı karşıyadır.
Yapılan açıklamada, “Sıcak duştan gelen ısı, kan damarlarının genişlemesine neden oluyor ve kan akışını sürdürmek için kalbin daha fazla pompalanmasını gerektiriyor.”
“Bu eklenen gerginlik, önceden kalp rahatsızlıkları olan kişiler için sorun yaratabilir ve potansiyel olarak kardiyovasküler stresin artmasına yol açabilir.”
“Belirli kardiyovasküler rahatsızlıkları olan kişiler için bu düşüş, baş dönmesi veya sersemlik olarak kendini gösterebilir ve duşta düşme veya diğer yaralanma riskini artırabilir. Kalp gerginliği ve kan basıncındaki ani düşüşlerin birleşimi bayılma riskini önemli ölçüde artırıyor. Bu özellikle düşmelerin ciddi yaralanmalara yol açabileceği duşta tehlikelidir.” denildi.
UYKUYU DA ETKİLİYOR
Sıcak bir duş başlangıçta rahatlatıcı hissettirse de, bunun sonucunda ortaya çıkan vücut sıcaklığındaki artış, vücudun uyku için gerekli olan doğal soğuma sürecine müdahale edebilir.
“Soğuma vücuda uyku zamanının geldiği sinyalini verir ve yatmadan önce sıcak bir duş bu süreci geciktirerek uykuya dalmayı zorlaştırabilir.”
Kabarcıklı bir fırçalamadan çıkan buhar aynı zamanda astımı daha da kötüleştirebilir ve küflü fayanslardan mikropları solunum sistemine taşıyabilir.
Raporda ayrıca cilt yanıkları riskine de işaret ediliyor. Ayrıca duş başlıklarının düzenli olarak temizlenmediği takdirde zararlı bakteri ve mantarların üreme alanı olduğu uyarısında da bulunuldu.