2002 yapımı ‘The Hours’ (Saatler) filminde yazar Virginia Woolf’u canlandırdığı rolle ‘En İyi Kadın Oyuncu’ Oscar’ını kazanan Avustralyalı aktris Nicole Kidman’ın babası Antony Kidman, Eylül 2014’te Singapur ‘da Nicole’ün kız kardeşi Antonia’yı ziyarete gittiği sırada beklenmedik bir şekilde hayatını kaybetmişti.
Elle’e konuşan 56 yaşındaki başarılı oyuncu, babasının ölümüyle ‘yıkıldığını’, cenazesini görmeye gittiğinde ise duygularını kontrol edemediğini söyledi.
“BUNU YAPMAZSAM ÖLECEKMİŞİM GİBİ GELİYOR”
Babasını tabutta gördüğünde ‘kontrolsüz’ bir şekilde gülmeye başladığını itiraf eden Kidman, şöyle konuştu:
Gülmeye başladım çünkü çok kederliydim ve çok yıkılmıştım. Vücudum ve ruhum bunu kaldıramadı. Hayatımın diğer dönemlerinde de uygunsuz zamanlarda güldüğüm olmuştu, acı verici anlarda garip bir kısa devre yaşıyorum. O anlarda hayatta kalmak için böyle bir tepki verme ihtiyacı hissediyorum, sanki bunu yapmazsam ölecekmişim gibi geliyor.
(Antony Kidman ile torunu Sunday Rose Kidman-Urban)
“BÖYLE BİR İŞİM OLDUĞU İÇİN ŞANSLIYIM”
Karmaşık duygular ve tepkiler yaşayan biri olarak mesleğinden yana şanslı olduğunu düşündüğünü belirten ünlü isim, “Ağır, tuhaf, olağanüstü, tuhaf, güzel, derin duygusal manzaraları keşfedebileceğim bir işim olduğu için şanslıyım. Bunlardan çekinmiyorum, çünkü kısmen hayatı, canlı olmanın ve hissetmenin ne anlama geldiğini incelemeye kararlıyım” ifadelerini kullandı.
(Nicole Kidman, babasının cenaze töreninde)
Aktris, yürek burkan bu deneyiminin yeni dizisi ‘Expats’teki karakterinde kendisine yardımcı olduğunu da açıkladı. Dizide canlandırdığı karakter Margaret, oğlunun eşkaline uyan bir cesedi görmeye gittiğinde, Kidman babasının cesedini gördüğünde verdiği tepkiyi bu kez kameralar önünde verdiğini aktardı.
“HERKES EBEVEYNLERİNİ KAYBEDER”
Öte yandan Nicole Kidman, daha önce de babasını kaybetmesiyle ilgili konuşmuştu. Antony Kidman’ın ölümünden bir ay sonra röportaj veren ünlü isim, şöyle konuşmuştu:
Herkes ebeveynlerini kaybeder ve bu korkunç bir şeydir. Şu anda bir şeylerin üstesinden gelmeye çalışıyorum. İnsanlar bana ulaşıp ‘kaybın için üzgünüm’ dediğinde bunun gücünü hissediyorum. Başka birinin de benzer bir şey yaşadığını ya da yaşamakta olduğunu fark ettiğinizde, bu sizi gerçekten birbirinize bağlıyor.