Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Yangınının İzleri Silinmedi, Profesör Tepki Gösterdi: “20 Yıl Sonra Yanacak Ormanlar Kuruyoruz!”

Manavgat ilçesinde 28 Temmuz 2021’de başlayan, bir gün sonra Akseki’de çıkan, rüzgarın etkisiyle Gündoğmuş, İbradı, Alanya ilçelerine yayılan ve günlerce süren orman yangını, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük orman yangını olarak tarihe geçti. 10 kişinin hayatını kaybettiği, ormanda yaşayan çok sayıda canlının öldüğü ve yaklaşık 60 bin hektarlık alanın zarar gördüğü yangın sonrası bölgede rehabilitasyon çalışması başlatıldı.

Konutlar inşa edilirken bir yandan da yanan alanla ilgili çalışmalara hız verildi. Ağaçlandırma projeleri ile bölgeye hem havadan atılan tohumlarla hem de belirlenen bölgelere dikilen çam fidanlarıyla ağaçlandırılması sağlandı. Bölgedeki çalışmaları 2 yıldır yakından inceleyen Yangın Ekolojisi Uzmanı Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, ağaçlandırmanın yerinde olduğunu, ancak eksik yapılan noktalar olduğunu söyledi.

‘ORMANLARI KORUMAK İÇİN RÜZGAR PERDELERİ ŞART’

Manavgat’ta yangını çıkaran en önemli faktörün rüzgar olduğunu belirten Prof. Dr. Neyişçi, “Yangını çıkaran rüzgar bizde poyraz rüzgarıdır. Kuzeyden gelen kurutucu rüzgarlardır. Büyük yangınların çoğu bu nedenle çıkar. En büyük yangın ve en çok yangın Manavgat bölgesinde çıkar. Bu gelen yangınlara karşı ormanları koruma altına almak lazım. Bunun için de rüzgar perdeleri şart” dedi.

Prof. Dr. Neyişçi, servi ağacının sık ve yangına dayanıklı yapısı nedeniyle rüzgar perdesi için uygun olduğuna vurgu yaptı. Sadece Manavgat bölgesinde değil, poyraz etkisinde olan tüm ormanlık alanlara rüzgar hızını kesecek bu ağaçların dikilerek kurutucu etki yapan poyraz rüzgarının engellenebileceğini ifade eden Prof. Dr. Tuncay Neyişçi, “Bu şekilde önlem alınırsa yangın çıkma ihtimali yüzde 60 oranında azalır. Çıkan yangının da şiddeti yine aynı oranda azalır. 2008 yılında Manavgat Taşğıl’da yine bir yangın çıkmıştı. O zaman da aynı şeyleri söylemiş ve rapor hazırlamıştık. Ağaçlandırmak değil, yangına dirençli orman kurmak lazım. Böyle bir ağaçlandırma yapmıyoruz. 30-40 yıl önce yapılan ağaçlandırma tekniği uygulanıyor. Bu iklim değişikliğiyle, 15-20 yıl sonra yanacak ormanlar kuruyoruz. 15 yıl sonra Akdeniz iklim kuşağında kızılçam ormanları kolaylıkla yanacak bir döneme girmiş oluyor” diye konuştu.

Piramidal servinin yapısının rüzgarı kesecek şekilde olduğunu, sık olması nedeniyle de kolaylıkla yanmadığını belirten Prof. Dr. Neyişçi, servinin Manavgat bölgesinde zaten kendiliğinden yeşerdiğini, bölgeye de uyum sorunu olmayan bir ağaç türü olduğunu sözlerine ekledi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir